-
1 kafasında tutmak
держа́ть в голове́, по́мнить -
2 kafa
голова́ (ж)* * *голова́••- kafadan atmak
- kafası bozulmak
- kafası bulanmak
- kafayı bulmak
- kafası çalışmak
- kafa çekmek
- kafayı çekmek
- kafa değiştirmek
- kafayı değiştirmek
- kafasının dikine gitmek
- kafa dinlemek
- kafası dönmek
- kafası dumanlamak
- kafası durmak
- kafasını ezmek
- kafa göz yarmak
- kafadan gayri müsellâh
- kafasından geçirmek
- kafası işlemek
- kafa kafaya vermek
- kafasını kaldırmak
- kafa kalmamak
- kafasını kaşıyacak vakti olmamak
- kafası kazan olmak
- kafası kızmak
- kafasına koymak
- kafasını kullanmak
- kafasını kurçalamak
- kafa patlatmak
- kafa sallamak
- kafasına sığmamak
- kafasını sokmak
- kafasına söz girmemek
- kafası şişmek
- kafasının bir tahtası noksan
- kafası takılmak
- kafasını taştan taşa çarpmak
- kafa tutmak
- kafasında tutmak
- kafayı tütsülemek
- kafasını uçurmak
- kafasına uymak
- kafayı üşütmek
- kafayı ütülemek
- kafasına vur
- ekmeğini elinden al
- kafasına vura vura
- kafasına vurmak
- kafası yerinde olmamak
- kafası yerine gelmek
- kafa yormak
- kafadan kontak -
3 kafa
kafa Kopf m; Schädel m; fig Köpfchen n (Verstand);kafa dengi Gesinnungsgenosse m;kafa işçisi Kopfarbeiter m, -in f;kafa patlatmak sich (D) den Kopf zerbrechen;kafa sallamak zu allem ja sagen;-e kafa tutmak sich auflehnen gegen A;kafa tutucu Trotzkopf m;-e kafa yormak sich (D) den Kopf zerbrechen über A;-in kafası bozulmak fig aus der Haut fahren;-in kafası işlemek nicht auf den Kopf gefallen sein;-in kafası şişmek fig einen schweren Kopf haben;-i kafasına koymak sich (D) etwas ( oder es) in den Kopf setzen (zu …);-in kafasına vurmak Wein jemandem in den Kopf steigen;-i kafasında tutmak behalten A, nicht vergessen A;kafasını kadırmak sein Haupt erheben;kafasını taştan taşa çarpmak sich (D) an die Brust schlagen;kafayı çekmek fam sich besaufen;ucuz yoldan kafayı bulma fam Flatratesaufen n
См. также в других словарях:
kafasında tutmak — bir şeyi unutmamak, aklında tutmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafa — is., Ar. ḳafā 1) İnsan başı, ser 2) Hayvanlarda genellikle ağız, göz, burun, kulak vb. organların bulunduğu vücudun en ön bölümü 3) Çocuk oyunlarında kullanılan zıpzıp taşının veya cevizin büyük boyu 4) Mekanik bir bütünün parçası Distribütör… … Çağatay Osmanlı Sözlük